
Almanya seçim öncesi belki en büyük sel felaketini yaşıyor. Facianın küresel ısınmanın bir sonucu olduǧu artık – neredeyse – istisnasız tüm partiler tarafından kabul ediliyor. Ama ölümlerin sorumlusu da küresel ısınma mı, yoksa…?
19. Juli 2021
Türkiye 14 Temmuz’da Rize’de şiddetli saǧanak yaǧışlardan dolayı meydana gelen ve 8 can alan su baskınlarıyla uǧraşırken ve yine Rize’de Ikizderelilerin doǧayı koruma amaçlı direnişine şahit olurken, Almanya aynı anda ülkenin belki şimdiye kadar gördüǧü en büyük sel felaketini yaşıyor.
Parlamento seçimleri kapıda beklerken, meclis tatilinden sonra seçim kampanyalarının hızlanmasını ve siyasî ortamın ısınacaǧı günlere hazırlanırken, Almanya’nın başta Kuzey Ren – Vestfalya ve Rheinland-Pfalz eyaletlerinin büyük bir bölümü olmak üzere aǧır ve çok büyük tahribatlara yol açan sel baskınları yaşandı.
Pazar günü de komşu ülke Avusturya sınırında bulunan Bavyera eyaletinin Berchtesgadener Land bölgesinde ‚acil durum‘ ilan edildi, Isar nehrinin seviyesi yükseldiǧi belirlendi, Münih ve çevresi için sel tehlikesi uyarısı yapıldı. Saksonya ve Avusturya‘ nın sınıra yakın da bazı yerlerinde şiddetli yaǧışların gölleri, dereleri ve nehirleri taşıracaǧı korkusuyla günü bitirdiler..
Toplam ölü sayısı Pazartesi günü 180e yaklaştı, 670 yaralı var, yüzlerce kayıp hâlâ aranıyor. Sokalarda selin sürüklediǧi taşıtlar, sulara gämülen ve çöken evler, toprak kaymaları, ortadan yarılan, çatlayan yollar ve caddeler, tahrib olan su tesisatları ve elektrik hatları, yıkılan barajlar… Haberleşme sorunları nedeniyle maǧdurlara ulaşamayan yardım örgütleri… Telefonlarının şarjını yükleyemedikleri için yardım çaǧıramayan maǧdurlar, ilaçsız kalan hastalar.
Ülkede 80 tren istasyonu ve 600 km ray şeridinin tahrib olduǧu bildiriliyor.
Başbakan Angela Merkel Pazar günü Rheinland-Pfalz eyaletinin selden etkilenen Schuld ve Adenau kentlerindeydi.
„Alman dilinde buradaki yıkımı tarif edebilecek bir söz bulunmuyor“ diyebildi Merkel ancak.
Aynı anda Bavyera eyaletinin Berchtesgaden yöresinde bulunan ve daha önce de selden etkilenen bölgelere 300 milyon Avro acil yardım sözü vermiş olan Alman maliye bakanı ve SPDnin başbakan adayı Olaf Scholz, iklim deǧişimine karşı mücadelenin hızlandırılması gerektǧini söylüyordu. Sel felaketinin küresel ısınmanın bir sonucu olduǧu, küresel ısınmadan da insanın sorumlu olduǧunu söyleyen Scholz, hedefin karbondioxid-nötr, yani karbondioxid salgımayan bir ekonomi ve endrüstri olması ve Almanya’nın bu konuda örnek olması gerektiǧini söyledi. Sel maǧdurlarının zararlarının karşılanabilmesi için kısa vadede siyasetin milyalarca Euro seferber etmeye hazır olması gerektiǧinin de altını çizdi. Bavyera eyalet başkanı Markus Söder ise faciayı „tabiatın uyanma çaǧrısı“ olarak özetledi.
Corona, sel, seçim ve partilerin duruşu
2021 sonunda ikinci yılını tamamlayacak olan Covod-19/ Corona-Virüsü pandemisi ardından gelen sel felaketi artık Alman siyasetini topyekun küresel ısınmayla mücadeleyi merkeze oturtmaya zorlayacak gibi görünüyor. Çünkü Corona salgınında dolaylı ve dolaysız iklim deǧişmi ile baǧantısi araştırılıyor.
Büyük koalisyon partileri CDU/CSU ve SPD buna hazır, hele sel faciasıdan sonra sarfettikleri her cümle bu doǧrultuda. Yeşiller derseniz, onların adı üstünde: Parti zaten kendisini kuruluşunda doǧa ve iklimi koruma mücedelesi ve nükleer enerjiye karşıduruş temeli üzerine oturtmuş – bu doǧrultuda önerdikleri yol ve yordamlar ne kadar tartışmaya açık olsa bile – buna dünden razı. Almanya’nın sol partisi Die Linke ise çevre politikalarının sosyal boyutlarını gözetecektir ve bu doǧrultuda üretilen çözümlere „Hayır!“ demeyecektir.
Alman parti yelpazesinin kendisini ortanın saǧında konuşlandırmış olan ve son zamanlarda (Șubat 2020 Thüringen eyalet seçimlerinde aşırı saǧcı AfD ile işbirliǧi sonucu yaşanan hükümet krizi) daha da saǧa yanaşmaya meyilli görünen neoliberal FDP, illa çevre korunacaksa aynı zamanda şirketleri de korumayı şart koşuyor, hatta buna öncelik tanıyor. FDP, Avrupa Birliǧi’nin 2050 ya kadar karbondioxid –nötr olma hedefinin emisyon ticareti sistemiyle ulaşılabileceǧini iddia ediyor. Oysa bu sistemle ancak parası olan, kendine doǧaya karbondioxid salgılama hakkı satın alabiliyor. Karbondioxid atıklarını depolayabilenlerin, yani bunu yapabilmek için o depolanma teknolojisine sahip olanların ise de, ödüllendirilmesini istiyor. Hasılı FDP seçim proǧramında bu önerisiyle yine zengin şirketleri kayırıyor, koruyor. Kaldi ki, bu sistemle hedefe ulaşılamayacaǧı da, denenerek görüldü..
2017 seçimlerinden sonra Alman parlametosunun en saǧına yerleşmiş olan AfP (Alternative für Deutschland) ise küresel isınma olgusunu hepten inkar ediyor ve öyle bir şey olsa da, insanın bunda bir katkısı veya sorumluluǧunun olamayacaǧını söylüyor. Diǧer partilerin sel felaketini seçim kampanyalaıında çevreyi koruma nutuklarında sonuna kadar kullanacakları öngörüsyle yakımaya başladı şimdiden.
Bunun ötesinde Alman hükümetinin neden Avrupa Sel Uyarı Sistemi EFASın (European Flood Awareness System) uyarılarını dikkate almadıǧı da tartışma konusu. Der Tagespiegel‘in (18.07.2021) haberine göre EFASı geliştiren bilim insanlarından hidroloji profesörü Hannah Cloke, faciadan dokuz gün önce uydu üzerinden sel işaretlerini aldıklarını ve olaydan dört gün önce de su baskının gerçekleşeceǧi bölgelerin kesin olarak tespit edildiǧini ve bölge halkının güvenliǧi işin oraları tahliye etmeleri için Almanya ve selden aynı şekilde etkilenen Belçika hükümetlerini uyardıklarını söylüyor. Bir yerde uyarı zincirinin koptuǧunu ve bundan Federal hükümetin sorumlu olduǧunu belirtiyor.
Felaket ortamının biraz toparlanması ve sel tehlikesinin dinmesiyle, sivil savunmayı eleştiren sesler yükselmeye başladı. Görünen o ki, sel felaketi Almanya’da siyaseti, ona yaz tatili yaptırmadan, fıtınalı bir seçim girdabına çekecek.
Schreibe einen Kommentar